12 Temmuz 2011 Salı

vur gitsin


1 ay önceydi
terliğimi aldığım gün acaba ne zaman ayağıma vuracak dedim
yeni bir ayakkabı ve türevi bir şey alsam bunu diyorum
çünkü hayatım boyunca sorunsuz ve yara bantsız bir yeni ayakkabı hayatım olmadı
sadece yeni ayakkabıyla bunları yaşasam yine bir tesellim olurdu
3 yıllık terliğim bir gün vurasım geldi diyebiliyor
bir gün önce hiçbir şey yok
ne vurma sinyali
ne de bir rahatsızlık
adeta en yakın partnerim
can dostum
terliklerim arasında en aramızdan su sızmayanı
bir sabah kalkıyorum ve markete giderken ayağımda deli bir sızı var
yolda giderken oluyor bu ayrıca
ne en başta ne de en sonda
tam yolun ortasında
en hızımı almışken
birden bir acı
hep aynı


eski sevgilimden ayrılmayı tanımlarken
inandığım bir dinin sahibi gelmiş ve
ya o dini ben uydurdum kusura bakma demiş ve gitmiş gibi diyordum
yıllar yıllar önceydi ama hala bazı şeyler aynı inatla
insanın körü körüne düşündüğü veya nasıl isterse öyle sandığı şeyler
sanki başkalarının uydurmasıymış gibi sonlanıyor
yüze çarpılıp kaçılıyor
alıştırma süreci yok
kalp krizi gibi
ya ölüyorsun
ya da dikişli bir vücutla dikkatli bir hayata başlıyorsun
tamamen kurtulmak yok
her şeyi geride bıraktım da yok
en baştan tüm bunları zaten biliyor olmana rağmen
yine terliği giyip
yine ayağına o bantları takıyorsun
daha önceden sakladığın ve bir gün mutlaka kullanacağını bildiğin
en olmadık zamanda çıkan yara bantları
en büyük kurtarıcın gibi arkadandan iş çevirip kaçan sinsi gibi
yine de çantanın bir köşesinde bulunuyorlar
elbet bir gün sıra geliyor
iyileşmeyi kabul etmeyen bir vücut
hazine gibi

en yakın dostum çoraplarım
sadece yıkanmak istiyorlar
geri kalan her şey üstündeki çizgilerde ve hayvanlarda.