1 Kasım 2011 Salı

gündüzün kısalması 3 dakika


önceden mutfaktaki maarif takviminin yapraklarının canına düşerdim
daha gün bitmeden koparırdım çünkü zaman gibi gelmezdi bana onlar
annemin sürekli olarak bana kızmasının nedeni annelikten değil
yaprakların azalmasındandı büyük ihtimal
ben onun yaşından bir parçayı daha erkenden koparırken
kendim yazın gelmesini daha da çabuklaştıracağını sanıyordum
tek istediğim buydu çünkü
koparıp sadece günün yemeklerini ve isimlerini okuyup
çöpe attığım her kağıt parçası
benim için güneşli günlere atılmış bir adım gibiydi
annem için ise çöp kutusundaki insafsızlıktı

bir süre sonra modası geçtiği için mutluyduk

her resimli takvim gördüğümde doğum günüm olan ekim ayına bakmak gibi adetim vardı
resim varsa nasıl bir resim
acaba benim hayatıma bir göndermesi var mı
genelde ekim ayı için sararmış yapraklar kaçınılmaz olsa da
yine kendime bir teselli olsun diye
ne güzel bir güneş ışığı dediğim şeyler de olurdu
iyi ki ocak şubat doğumlu değilim derdim
karlı yollar ve yaşadığım yerde hiç olmayan sempatik çatılı evler kaderim olabilirdi

çünkü insan kendisiyle ilişkili bir durumda mutlaka bir teselli bulabiliyor

asla masa takvimlerinin üzerine yuvarlaklar çizen birisi olmadım
kendime ait bir masa sadece odamda olduğundan da olabilir
beklediğim güne ne kadar kalmış pek bilmek istemedim
ortalama rakamların iç huzurumda daha etkili olduğunu anlamıştım çünkü
beklediğim güne çok varsa zaten çok vardır
az varsa yakında geliyordur
o gün zaten artık bekleyecek bir şey kalmamıştır
ve sonrası yine havuzun boyu geçen yerine dalıp bakmak gibi
çok uzak gibi görünen ve ancak nefes alabiliyorken rahatça gidilebilen bir gelecek


zamanla ilgili sıkıntılarımı çok rahat çözebiliyorum
tek yapmam gereken bir tarih belirlemek
kesin olmayan bir tarih
etrafına yuvarlak çizilmesine gerek olmayan
sadece yapmam gereken bir şey
gitmem gereken ya da gelmem
hiç fark etmez
almam gereken veya vermem
arasında bir fark yok
hiçbir şeye mecbur kalmadığım ama
olmayan takvim yapraklarını koparıyor gibi
güneşli günlere yaklaşıyor gibi
istediğim şeye ulaşıp
sonra başka bir şey istemek gibi
bugün doğacak çocuklara isimler kısmında kendi ismimi görmek gibi
çok imkansız olan ama sadece beni ilgilendiren
sabah gözümü açtığımda güneşin sadece bana doğmuş olması gibi bir şey

benim için zaman çöpteki pasta kutusu
çöpte olmasına rağmen hala içinde bir zamanlar lezzetli bir şey olduğunu belli eden
bir süre atmaya kıyamadan mutfakta kalabalık yapan
belli bir yaştan sonra ise sadece arada hediye olarak gelen

lezzetli bir kutu
ama sadece takvimler doğru zamanı gösterdiğinde.