4 Nisan 2010 Pazar

uyaran adam



yıllar önce akyaka da bir adam vardı
aşırı zayıf ve sürekli yürürken gördüğüm bir insandı
adını hiç bilmiyorum
ne iş yapar bir fikrim yok
sadece bel çantası modasına içten bağlıydı diyebilirim
asıl onu unutulmaz yapan ilgi alanıydı
ilgi alanı insanları uyarmaktı
her uyarısının sonunu ''ilerde çok üzülürsün''diye bitiriyordu
tanıdığı tanımadığı herkesi uyarıyordu

birgün yolun sağından giderken beni durdurup uyardı ''yolun solundan yürü bak ilerde çok üzülürsün''diye
bu en çok kullandığı uyarıydı

birgün otelin önünde oturmuş mandalina yerken geldi ''taşa oturma ilerde çok üzülürsün''dedi

birgün yokuş aşağı ellerim cebimde yürüken ''yokuş aşağı ellerin cebinde yürüme yerler tırtıklı düşersin ilerde çok üzülürsün''dedi

birgün sahile giderken ''hava soğuk bu kadar ince gezme ilerde çok üzülürsün'' dedi

birgün arkadaşımla bahçede kahvaltı yaparken gelip arkadaşıma ''bu kadar hızlı yeme ilerde çok üzülürsün'' dedi

birgün ben uyaran adam ı gördüm ağzı yüzü dağılmış,belli ki dayak yemiş.
keşke dedim onu uyarsaydım,böyle herkesi olur olmaz uyarma ilerde çok üzülürsün diye.

bana yine birgün; ormanda denize karşı salıncakta sallanırken geldi,''bu hayatın bu manzaranın kıymetini bil,canını hiçbirşeye sıkma,ilerde çok üzülürsün'' dedi.

işte ne zaman akyaka ya gelsem uyaran adamı anıyorum artık hiç görmesem de.bu güzellikler geçici ama kıymetini bilmem gerek,tatlı canımı ilerisi için sıkmamalıyım,yoksa ilerde çok üzülürüm diye.


biraz durduk yere de olsa mutlu olmak lazım,yoksa ilerde çok üzülürsünüz.


1 yorum: