geçen aylardan bir günde
en son ne zaman ağladın diye sorduklarında
yıllar önce şortlarımı kaybettiğimi sanmıştım
işte o zaman demiştim
öncesinde de çok uzaklara bakıyor gibi düşünerek
ne zaman olduğunu hatırlamaya çalışmıştım
bir yaz günü şortsuz kaldım sanıp ağlamalarım geldi aklıma
sonradan bulduğumda ise gözlerim yaşlı fakat keriz bir gülümsemeyle
kaybolmamışlar demiştim
bu konuşmalardan bir süre sonra
tavşanımın öldüğünü öğrendim
şu hayatta en çok bağlandığım tombul yuvarlağın
kışın donarak öldüğünü söylemişti adam
hayvanat bahçesinde tüm hayvanlar canlı kanlıyken
sadece benim tavşanım ölmüştü
sürekli rüyalarıma giren ve delicesine özlediğim
tüm elbiselerimi hatta saçlarımı bile yiyen şeyi
artık omzuma alıp ne güzel bir his diyemiyordum
tam da akbabaların olduğu kafesin yanından geçerken
merdivenlere oturup ağladım
daha geçen gün en son ne zaman ağladığımı
gökyüzüne bakarken hatırlamaya çalışan ben
o an hayvanat bahçesinde akbabaların yanında ağlıyordum
ve ne kadar kötü bir his olduğunu hatırlıyordum
gözümüzden sular geliyor ve kontrol edemiyoruz
hiç bana göre bir durum değil
hislerim eğitimli subaylar gibi diye bilirdim
disiplin en üst seviyede hep kalbimde
ama bir tavşan beni mahvetti
tüm gün ağladım
keşke şu an tüm kıyafetlerim kaybolsa
ama tavşanım geri gelse dedim
sayısını bilmediğim kadar şortum var ama
beni seven yanaklar yok artık
kötü bir gün geçirdiğimde
umarım hayatımdaki en kötü an budur
ve ben artık sıramı savmışımdır diyorum
ama asla böyle olmuyor
zaten güvenemiyorum da
insan bol bol sevmeli mi
yoksa hiç sevmeden ölmeli mi
karar veremiyorum
sevgim asla bir şeylere yetmiyor
bende fazlasıyla taşıyor gibi görünürken
bir adım atıyorum
ama aya çıkmam isteniyor
bir şeylere çabalamadan mutlu olunmuyor
insanların ben seviyorum hem de çok seviyorum diyip
huzurla uyumaları ve köşelerine çekilmeleri beni mutlu etmiyor
sanki herkes evine uyurken
ben çalışıyorum gibi hissediyorum
mutlu olmak kilo almak gibi
şiştikce şişiyorsun
ve kimse seni uyarmıyor
en sonunda bir şeyler patlıyor
veya tüm çıplaklığınla kalman gerekiyor
o zaman anlıyorsun
her mutlu oluşun sonunda aç kalmak var
kolumdaki ize bakıyorum bazen
yaz günlerinden kalma bir çizik
tavşanımın tırnağının izi
hiç anlamasa bile ve canımı da acıtsa
onu çok sevmiştim
hiç şikayet etmemiştim
bana seni seviyorum dememişti
ama varlığı yeterdi
yokluğu bile yeterken üstelik
mutsuz olmak mutlu olmaktan daha kolay
bu aralar hep kolaya kaçıyorum.
çok çok güzel kaleminize sağlık...
YanıtlaSil