8 Mayıs 2011 Pazar

müsait bir yerde lütfen


vücudumla konuştuğuma inanıyorum
kendi kendime konuşmuyorum hayır
tam tersi ben sormadan o cevaplıyor
bazı anların hayalini kuruyorum çok uzaklarmış gibi
ve o anları yaşadığımda vücudum havasını atıyor
bak düşünmüştün ve ben yaptım bunu diye
benim yaptığım hiçbir şey onun için önemli değil
o sanki kendisi için yapıyor her şeyi aslında


ben hayatımda hiç cenneti görmemiş olabilirim
ama vücudum arada cennete gidip geliyor

duştan çıkıyorum ve bornozla yatıyorum yatağa
işte o an tüm hücrelerim denize giden caretta yavruları gibi cennete koşuyorlar
hayatımdaki hiçbir şey önemli değil o an
saçlarımın yastığı ıslatması yastığın umrunda bile değil
telefonun üzerine yatsam ne farkeder
telefon şezlongmuşcasına memnun
kıyafetlerim yerlere düştükleri için çok mutlular
ağaçtan düşen dut gibiler çünkü o andan itibaren
kremlerim sonsuza kadar bekleyebilirler
yeter ki ben mutlu olayım
bornoz en mutlusu çünkü alaaddin in halısı gibi
başrol ona ait cennet yolunda
gözlerim hiç açılmak istemiyor
ayaklarımın kıpırdayası yok
ellerim kim bilir nerede bir fikrim yok
beynim zaten daha yatağa düşerken havada asılı kaldığından
çok uzaklardan bana bakıyor
o da yerinden gayet memnun
oh be biraz hava geldi diyor

mevsimlerden yaz ise cennet yolculuğunun sınırı yok
kışın yolculuk dönüşü vücudum türbülansa uğrayabiliyor
baharlarda beynim üşütüp duruyor

sonuç ise hep aynı

dutlar eziliyor şezlongun da ayarı bozuluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder