26 Nisan 2011 Salı

o değil o da değil


yataktan kalkmasını bilmeyen bir insanım
balıkadamların kendini tekneden atması gibi atıyorum kendimi ben de
her uyandığımda bir göz kararması bir sersemlik
mutlaka kendimi füze gibi fırlattığım anın bitişinde odamdaki bir ayna ile karşılaşıyoruz
kamaşmış gözlerimle kendime bakmaya çalışıyorum
o an her şey çok güzel, gördüğüm saçmasapan rüyanın devamı gibi
kamaşma geçiyor ve kuru üzüm gibi gözler ile dağınık saçlar günaydın diyorlar bana

bir şeylere programlanmış gibi yaşamayı hiç sevmiyorum
bedenimin bile buna uymasını istemiyorum
spordan sonra ağrısın kaslarım, eskisi gibi olmasınlar mesela
sabah gözümü açtığımda yepyeni bir vücudum varmış gibi uyanayım
hiç ağrımayan bir yerim ağrısın mesela
hayatta aklımın ucundan geçmediği bir yer
işte ben buradayım, hatırladın beni çok minnettarım der gibi ağrısınlar
herkesin vücudu gibi yorgunluktan değil farkındalıktan kırılsın etlerim
kemiklerim onları gereksiz yere kullandığım için değil
en olması gerektiği gibi uzattığım için sızlasınlar
tüm kaslarım kabotaj bayramındaymış gibi hissetsinler
limanlarına giriş izni almışcasına
kendi insan bedenini hissetmenin en güzel anı budur

bütün bunlara rağmen

insan mıyım yoksa başka bir şey mi pek bu konuda kesin kararım yok
ama vücudumdaki bazı şeyleri hissetmemeye başlayınca kendimi makina gibi görüyorum orası kesin
jetonla çalışan bir makina
insanlar bir jeton atıyor ve karşılığında performans bekliyor sanki
yağı var mı fişi takılı mı diye bakan yok
jetonu atan bekliyor
işin kötü tarafı bu bile değil üstelik
asıl sorun

jeton mu kaldı bu devirde diyip geçip gidenler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder